2 Nisan 2017 Pazar

II. BÖLÜM... Kısıtlanan ve Paralı Hale Getirilen Sosyal Hizmetler



Kısıtlanan ve Paralı Hale Getirilen Sosyal Hizmetler
SSCB’de, 56 sonrası süreçte toplumsal artık, artı-değer, karlar, bir yandan devletin elinde ve yerel işletmelerin elinde devasa ölçeklerde birikirken, öte yandan da kitleler için sosyal hizmetler hem kötüleşerek gerilemiş hem de giderek paralı hale getirilmiştir. Oysa 56 öncesi tarihsel kesitte, sosyalizm döneminde, sosyal hizmetlerin hem niteliği hem de niceliği gelişip büyüyordu. Ortada açık bir çelişki ve iki ayrı yönelim olduğu açıktır.
Bu çelişkiyi yaratan ana neden kuşkusuz ki SSCB’de inşa edilen kapitalizmdir. Kar için üretimin yapıldığı bir ekonomide, işçi sınıfının ve emekçilerin maddi ve kültürel gereksinimlerini tatmin etmek, buna uygun bir gelişme ve inşa çizgisi izlenmesi, zaten düşünülemez. Doğal olarak, bu durumda, nüfus artışının da gereksinimlerini planlayarak karşılamak da düşünülmez. Birikim ve tüketime yön veren şey, kar ve daha fazla kardır. Zararla çalışan işletmelerin kapatılması, karı düşüren işçi sayısını azaltmak, ücretleri “verimlilik”, “iktisadi muhasebe” kılıfı ardına gizleyerek düşürmek kaçınılmaz olur. Kapitalist sermaye birikimin kaynağı işçi sınıfından gasp edilen artı değerdir. Sermaye, birikmiş artı değerdir. Sermaye, artı değer üreten bir kategoridir. Sermaye karlı olan alanlara, karlılık oranı yüksek sektörlere akar. Böyle olunca da birikim fonları emekçi kitlelerin gereksinimlerini karşılamaya değil, kapitalist sınıfın, yeni burjuvazinin önceliklerine göre değerlendirilir. SB’de işletmelerde ve devletin elinde oldukça büyüyerek biriken sermaye ve yatırım olanakları, bürokrat burjuvazi ve kolektif kapitalist bir güç olan devletin gereksinimleri doğrultusunda harcanır. Devasa bürokratik ve askeri aygıtın üretici olmayan harcamaları, karın yeni burjuvazi tarafından yağmalanması, yeni kapitalist sınıfın lüks yaşam tarzına giden harcamalar (bu nokta önemli olmakla birlikte tali bir sorundur tartıştığımız konuda), dünya egemenliği yarışında yeni burjuvazinin devasa ve sürekli ve hızla artan askeri harcamaları vs. tüm bunlar sözü edilen çelişkinin tezahürleridir.
Kapitalizmin inşasına bağlı olarak sosyal destekleme fonlarından sosyal hizmetlere ayrılan pay sürekli düşer ve giderek paralı hale getirme hedefiyle yeniden biçimlendirilir. Bland yoldaşın Sovyet resmi kaynaklarına dayanarak bizlere sunduğu tabloya göre, bu oranlar, şöyle düşmüştür:

1966-70
    % 53

1971-75
     % 40

1976-80 (plan hedefi)
     % 26-30

(age., s. 115)
Örneğin, yeni burjuvazinin sözcülerinde Azar, Pletnikova, Komarov’lar konuyla ilgili durumu şöyle dile getirirler:
“ ‘Hizmetlerin (sağlık ve eğitim için) belli bir oranı, karı içeren fiyatlar üzerinden sunulmaktadır: İktisadi muhasebe bazında çalışan belli sağlık ve eğitim tesisleri vardı.’ (Azar ve Pletnikova)’”
“ ‘…Yürürlükte olan beş yıllık plan, paralı hizmetlerin görece güçlü büyümesini ön görmektedir:
“ ‘Paralı hizmetlerin hacmi, yürürlükte olan beş yıllık plan içinde yüzde 47 oranında artacaktır…parasız hizmetlerin oranı ise aynı dönemde yüzde 23 oranında artacaktır.’ (Komarov)’”
“ ‘Şimdiki aşamada paralı hizmetler sektörlerinin gelişmesine verilen öncelik halkın çıkarlarınadır… Böylece halk gereksinimlerini daha kapsamlı karşılama olanağını elde edecektir.’ (Komarov)’”
“ ‘Kural olarak, paralı hizmetlerin çoğu sektörleri…yüksek karlıdır. (Komarov)’ ” (Aktaran age., s. 115)
Yukarıdaki açıklama ve saptamalar halkın yararı için paralı hizmetlerin geliştirildiği iddiasına dayanıyor; bu sözleri, vaatleri vb. her okuyucu bu toprakların gerici, faşist siyasetçilerin dilinden daima dinlediğimizi bilir. Açık ki, kar için üretim yasası, karlı bir sektör olan hizmet sektörünün de ( bir yandan sosyal hizmetlere ayrılan paylar sürekli kısılırken öte yandan da) paralı hale getirilmesini koşullamıştır. Sadece bir hatırlatma bazında şunları ifade etmek isteriz. Sosyalizmin inşası ilerlediği ve güçlendiği oranda, sosyal hizmetler giderek artan oranda daha fazla ve giderek tümüyle parasız hale getirilir. 56 sonrası SSCB gerçeğini düşündüğümüzde, Stalin döneminde geliştirilen parasız sosyal hizmetlerin daha da geliştirilmesi gerekmekteydi. Ama tersi yapıldı. Üstelik “komünizme” geçiş sürecinin yaşandığını iddia eden revizyonist burjuvazi, bu iddiasına rağmen söz konusu uygulamaları yapmaktaydı. Biliyoruz ki, tüm toplumsal hizmetler, toplumsal fondan karşılıksız karşılandığı oranda, giderek tümüyle parasız hale gelecek, paranın da bir önemi kalmayacaktır. Ama Kruşçevizm ile açılan dönemde SB’de inşa edilen sosyalizm değil, kapitalizmdi.
DEVAM EDECEK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder