22 Mart 2023 Çarşamba

MEZARLARINDAN KEMİKLERİ ÇIKARILAN MARAT VE STALİN

 

MEZARLARINDAN KEMİKLERİ ÇIKARILAN MARAT VE STALİN


“– Savaş sırasında Stalin şöyle demişti: ‘Biliyorum, ölümümden sonra mezarımın üstüne yığınla pislik atacaklar. Ama tarihin rüzgarı onları temizleyecek.” (Molotov)

"Biz bu eserin yapımına başladık. Ne kadar zamanda, ne zaman, hangi ulusun proleterleri bu eseri sonuna vardırırlar, bunun önemi yok. Önemli olan buzun kırılmış, yolun gösterilmiş ve açılmış olmasıdır." (Lenin)

Kruşçev, komünizm maskeli anti-komünist burjuva karşı devrimi örgütlerken Stalin ve “Stalinizm”i saldırılarının merkezine koymuştu. Emperyalizmin, sosyal demokrasinin, Hitler faşizminin ve Troçkizmin bütün iftiralarını gerçekmiş gibi sunan Kruşçevizm, sınır tanımaz burjuva revizyonist intikamcılığıyla Stalin’in naaşını da Kızıl Meydan’dan kaldırdı.

Rus tarihçi Y. Yemelyanov şunları yazarken bu gerçeğe dikkat çeker.

On binlerce parti üyesine Trotskiyci diye işkence yapan ve mahrumiyetler yaşatan, sürgüne ve idama gönderen Khruşov, şimdi adalet ve hakkaniyetin temsilcisiymiş gibi, yendiği ‘şer gücü’ suçluyor, merhum Stalin'e ardı ardına yeni iftiralar ayor, onun adını taşıyan işletmelerin, sokak ve caddelerin, stat ve kasabaların, kolhoz ve kentlerin ismini değiştiriyor, onun heykellerini yıktıyordu. Sonunda Stalin'in naaşı da Mozole'den çıkarıldı, Stalin'in adı ülke ve parti tarihinden silindi. Khruşov, Trotskiy'den çoktan aylmış, ancak belki kendisi de farkında olmaksızın, onun 1938'de Meksika'da ilan ettiği destalinizasyon politikasını uyguluyordu.” (Stalin İktidarın Zirvesinde, s. 559, iba.)


MARAT

Fransa’da 1789 burjuva demokratik devrimin önderlerinden Marat, 13 Temmuz 1793 yılında bir suikastçı tarafından alçakça katledildi. Kuşkusuz ki suikastın arkasında büyük burjuvazinin temsilcileri Jirodenler vardı. Suikastı örgütleyen Jirodenler, 1794 yılında “Thermidor darbesi”yle devrimci-demokratik diktatörlüğü yıkacak, Robespierre ve yoldaşlarını ertesi gün giyotine gönderecekti.

Marat, uzlaşmaz devrimci kimliğiyle bilinen Jakobenlerin önde gelen liderlerindendi. Marat tıpkı diğer Jakoben devrimci liderlerin uğradığı her türlü iftiranın ve saldırının hedefi haline getirilmişti. Ülke çapında çapında devrilmiş gericilikle birlikte ayaklanmış olan Jirodenler, Jakoben devrimcileri ve önderlerini imha etmeyi bir numaralı görevleri görmekteydiler...

Marat, Robespierre, S. Just, jakoben diktatörlük ve devrimci değerleri hala dünya burjuvazisinin sınır tanımayan kin ve saldırısının hedefi olmaya devam etmektedir. Israrla Jakobenlerin “soykırım” yapmakla, Hitler’e örnek olmakla, “Gulag”lar kurmakla, on binleri katletmekle, psikopat olmakla vs. karalanmaya devam edilmesi bunu göstermektedir.

İlginçtir Marat’ın mezarı-kemikleri hikayesi.

Jakoben diktatörlük yıkılmıştır. Jirodenler ve paramiliter güçleri sokaklarda Jakoben avına çıkmıştır. Devamını Albert Soboul’dan okuyalım:

Jakoben aktörleri hata ettiklerini itiraf etmeye, af dilemeye zorladılar. Sonra, sıra Marat'nın heykellerini avlamağa geldi. Halk inkılâpçıları protestoda bulunup, kavgalar artınca, Komiteler boyun eğdiler: Hürriyet şehidi Lepe letier ile Marat'nın heykelleri, bunların öldürülmelerini tasvir eden Louis David'in tabloları, tribünlere dolan seçkin gençlerin alkışları arasında, Convention Meclisinin toplantı salonundan çıkarıldı. Marat'ın, vatan uğrunda ölen genç kahraman Bara ile Viala'nın kemikleri Panthéon'dan alındı. Öldürme çağrıları arttıkça artıyordu...” (1789 Fransız İnkılabı Tarihi, s. 424-425, iba.)

Yani kemikleri-cenazesi Panteondan çıkarılan yalnızca Stalin değil; devrimci Marat’lara, Leninist Stalin’lere saldırı, burjuvazi ve gericiliğin saldırısıdır. Bu saldırılar ve kara propaganda dünya burjuvazisinin ve gericiliğin, Kruşçevciliğin, Troçkizmin Marksizm-Leninizm’e, proletarya diktatörlüğüne, sosyalizm ve komünizm kavgasına karşı intikamcılığının sınır tanımadığını göstermektedir. Panteondan çıkarmalar, dizginsiz yalanlar ve kara çalmalar devrimci olan her şeye karşı amansız düşmanlığı temsil eden sınıfların karakteridir. Burjuva demokratik devrimler çağında devrimci-demokrasinin ünlü temsilcilerinden Marat’ın, emperyalizm ve proleter devrimler çağında komünist-Leninist devrimciliğin en ileri ve ünlü temsilcisi Stalin’in lanetlenmesi ve lanetlenmeye devam ediliyor olması, onların tarihteki yerini yok etmeye yetmeyecektir. Dahası, onlar tarihin onurlu sayfalarında yerlerini çoktan aldılar...

DEVAM EDECEK