ENFORMASYON BÜROSU'NUN YUGOSLAVYA KOMÜNİST
PARTİSİ'NDEKİ DURUMLA İLGİLİ KARARI*
|
|
Bütün ülkelerin işçileri birleşiniz!
Sürekli Barış İçin
Halk Demokrasisi İçin
Komünist ve İşçi Partilerinin Enformasyon
Bürosu'nun Yayın Organı. Bükreş.
No.13 (16)
Perşembe, Temmuz 1, 1948
RESMİ AÇIKLAMA.
Komünist ve
İşçi Partilerinin Enformasyon Bürosu'nun Toplantısı
Romanya'da, Haziran'ın ikinci haftasında, Enformasyon
Bürosu'nun bir toplantısı yapıldı. Toplantıya şu temsilciler katıldı;
Bulgaristan İşçi Partisi (Komünist), Yoldaşlar T. Koslov,
B. Chervenkov; Romanya İşçi Partisi, Yoldaşlar G. Georgiu Dej, V. Luca, A
Pauker; Macaristan İşçi Partisi, Yoldaşlar M. Rakosi, M Farcas, A. Gero;
Polonya İşçi Partisi, Yoldaşlar J. Berman, A. Zavadski; Sovyetler Birliği
Komünist Partisi (Bolşevik), Yoldaşlar A. Zhdanov, G. Malenkov, M. Suslov;
Fransa Komünist Partisi, Yoldaşlar J. Duclos, E. Fajon; Çekoslovakya Komünist
Partisi, Yoldaşlar R. Slansky, V. Siroky, B. Geminder, G. Bares; İtalya
Komünist Partisi Yoldaşlar P. Togliatti, P. Secchia.
Enformasyon Bürosu Yugoslav Komünist Partisi'ndeki durumu
tartıştı ve bu konuda oybirliğiyle ortak bir karar aldı.
ENFORMASYON BÜROSU'NUN YUGOSLAVYA KOMÜNİST PARTİSİ'NDEKİ
DURUMLA İLGİLİ KARARI.
Bulgaristan İşçi Partisi (Komünist), Romanya İşçi
Partisi, Macaristan İşçi Partisi, Polonya İşçi Partisi, Sovyetler Birliği
Komünist Partisi (Bolşevik), Fransa Komünist Partisi, Çekoslovakya Komünist
Partisi, İtalya Komünist Partisi temsilcilerinden oluşan Enformasyon Bürosu,
Yogoslavya Komünist Partisi'ndeki durumu tartışarak ve Yugoslavya Komünist
Partisi temsilcisinin Enformasyon Bürosu toplantısına katılmayı reddettiğini
ilan ederek oybirliği ile aşağıdaki sonuçlara vardı.
1.Enformasyon
Bürosu, son dönemde Yugoslavya Komünist Partisi liderliğinin iç ve dış
politikanın temel sorunlarında doğru olmayan bir çizgi, Marksizm-Leninizm'den
uzaklaşıldığını gösteren bir çizgi izlemekte olduğunu kaydeder. Bu bağlamda
Enformasyon bürosu SBKP (B) Merkez Komitesi’nin Yugoslavya Komünist Partisi
Merkez Komitesi’nin bu doğru olmayan, özellikle Yoldaş Tito, Kardelj, Djilas
ve Rankoviç'in doğru olmayan politikasını teşhir etmekte inisiyatifi ele alan
davranışını onaylar.
2. Enformasyon
Bürosu Yugoslavya Komünist Partisi liderliğinin Yugoslavya'da dostça olmayan
Sovyet askeri uzmanlarını karalama ve Sovyetler Birliği’ni gözden düşürme
politikası izlemekte olduğunu ilan eder. Yugoslavya'daki Sovyet sivil
uzmanları için özel bir rejim kuruldu, öyle ki Yugoslavya devlet emniyet
organları tarafından gözetim altında tutuluyor ve sürekli takip
ediliyorlardı. SBKP(B)'nin Enformasyon Bürosundaki temsilcisi yoldaş Yudin ve
Sovyetler Birliği'nin Yugoslavya'daki bir kısım resmi temsilcileri Yugoslavya
devlet emniyet güçleri tarafından takip edildiler ve gözetim altına
alındılar.
Tüm bunlar ve benzeri gerçekler, Yugoslavya Komünist
Partisi liderlerinin komünistlere yakışmayan bir tavır takındıklarını ve
Sovyetler Birliği’ne burjuva devletlere karşı davrandıkları gibi davranarak
emperyalist güçlerin dış politikalarıyla uyuşmaya başladıklarını gösterir.
Tamda bu anti-Sovyet duruş nedeniyledir ki, karşı devrimci Troçkizmin
cephaneliğinden borç alınmış olan SBKP (B)'nin “yozlaşması” hakkında,
SSCB'nin “yozlaşması” hakkında ve benzeri karalayıcı propagandalar,
Yugoslavya Komünist Partisi Merkez Komitesi içinde yürürlüktedir.
Enformasyon Bürosu Yugoslavya Komünist Partisi liderlerinin
bu anti-Sovyet tavrının, Marksizm-Leninizmle uyuşmadığını ve sadece
milliyetçilere yakıştığını duyurur.
3. Yugoslavya
Komünist Partisi liderleri iç politikada işçi sınıfının pozisyonlarından
uzaklaşıyor ve sınıflar ve sınıf mücadelesi Marksist teorisinden kopuyorlar.
Ülkelerinde kapitalist unsurların geliştiğini ve bu nedenle kırsal bölgede
sınıf mücadelesinin keskinleştiğini inkâr ediyorlar. Bu inkar, kapitalizmin
sosyalizme barışçıl büyümesi teorisini propaganda eden Buharin gibi
oportünistler tarafından ileri sürülen, Marksizm-Leninizmin öğrettiği gibi
kapitalizmden sosyalizme geçişte sınıf mücadelesinin keskinleştiğini değilde
öldüğünü savunan oportünist inancın doğrudan sonucudur
Yugoslav liderler sınıflar ve sınıf mücadelesi
Marksist-Leninist doktrinine ters olarak, küçük, bireysel çiftçiliğin devamlı
olarak, hergün, her saat, kendiliğinden ve kitlesel ölçüde kapitalizmi ve burjuvaziyi
doğurduğu Lenin'in iyi bilinen tezine ters olarak, kırsal alanda sınıf
farklılaşmasını inkâr eden ve bireysel köylüyü tek bir birim gibi ele alan,
yanlış bir politika izliyorlar. Dahası, Yugoslav kırsal alanındaki politik
durum kendini beğenmişlik ve vurdum duymazlık için hiç zemin vermez. Bireysel
köylü çiftçiliğinin belirleyici olduğu, toprağın alınıp satılabildiği,
oldukça çok toprağın kulakların elinde toplandığı ve kiralık emeğin
çalıştırıldığı Yugoslavya'nın şu andaki şartlarında – böylesi şartlarda,
partiyi sınıf mücadelesinin üstünü örtmek ve sınıf çelişmelerini uzlaştırmak
ruhuyla eğitmek söz konusu edilemez, böylesi bir eğitim Partiyi sosyalizmin
inşasıyla bağıntılı zorluklar karşısında silahsızlandırmadan başka bir işe
yaramaz.
İşçi sınıfının öncü rolü konusunda. Yugoslavya Komünist
Partisi'nin önderleri, köylülüğün “Yugoslavya devletinin en istikrarlı
temeli” iddiasıyla Marksist-Leninist yoldan ayrılıyorlar ve popülist, kulak
partisi yolunu tutuyorlar. Lenin proletaryanın “günümüz toplumunda sonuna
kadar devrimci tek sınıfı olarak... tüm halkın eksiksiz demokratik dönüşüm
için mücadelesinde, tüm emekçi halkın ve sömürülenlerin zalimlere ve
sömürücülere karşı mücadelesinde lider olmasının gerekliliğini” öğretti.
Yugoslav liderler Marksizm-Leninizmin bu tezini
çiğniyorlar.
Köylülük söz konusu olduğunda, çoğunluk, yani fakir ve
orta köylülük halihazırda işçi sınıfıyla, işçi sınıfının bu ittifakta öncü
rolüne sahip olduğu bir ittifakta olabilirler.
Yugoslav liderlerin tavrı Marksizm-Leninizm'in bu
tezlerini gözardı ediyor.
Görüldüğü gibi bu tavır ayni zamanda Marksist-Leninist
olmayan, ama küçük burjuva milliyetçilerine uygun olan görüşleri
yansıtmaktadır.
4. Enformasyon
Bürosu Yugoslavya Komünist Partisi önderliğinin Parti hakkındaki Marksist-Leninist
öğretileri revize etmekte olduğu görüşündedir. Marksist-Leninist teoriye
göre, Parti ülkede esas yol gösterici ve öncü olan, kendine ait ve belirli
bir programı olan ve kendini partisiz kitleler içinde eritmeyen bir güçtür.
Parti, işçi sınıfının en yüksek örgüt şekli ve en önemli silahıdır.
Yugoslavya'da ise Komünist Partinin değilde Halk
Cephesinin ülkede esas öncü güç olduğu düşünülür. Yugoslav liderler Komünist
Partinin rolünü küçümserler ve aslında Partiyi değişik sınıf unsurlarından (işçiler,
bireysel tarımla uğraşan köylüler, kulaklar, esnaflar, küçük sanayi
üreticileri, burjuva aydınlar vb.), ve ayni zamanda bazı burjuva partileri de
içeren karışık politik gruplardan oluşan ve parti olmayan Halk Cephesi içinde
eritirler. Yugoslav liderler, Yugoslavya Komünist Partisi kendi özel
programına sahip olamaz ve olmamalı ve Halk Cephesinin programıyla yetinmeli
şeklindeki görüşlerinin yanlışlığını kabullenmeyi ısrarla reddediyorlar.
Yugoslavya'da, Parti ve örgütleri halkın karşısına kendi
adı ile çıkmazken, politik arenada sadece Halk Cephesinin göründüğü gerçeği,
sadece ülkenin politik hayatında Partinin rolünü küçültmez, fakat ayni
zamanda açık politik faaliyeti ve kendi görüş ve programının açık
propagandasıyla halkın artan güvenini kazanmak ve emekçi halkın her geçen gün
artan geniş kitlelerini etkilemek görevi olan partinin bağımsız bir güç
olarak varlığını da baltalar. Yugoslav Komünist Partisi liderleri Rusya'nın
Menşeviklerinin Marksist Partinin parti olmayan kitle örgütüne tasfiyesi konusundaki
hatalarını tekrarlıyorlar. Tüm bunlar Yugoslavya Komünist Partisi'nde tasfiye
eğiliminin varlığını açıklar.
Enformasyon Bürosu Yugoslavya Komünist Partisi Merkez
Komitesi'nin bu politikasının Komünist Partinin varlığını tehdit ettiğine ve
sonucunda, bu politikanın Yugoslavya Halk Cumhuriyeti'nin yozlaşması
tehlikesini taşıdığına inanır.
5. Enformasyon
Bürosu liderler tarafından Parti içinde yaratılan bürokratik rejimin Yugoslav
Komünist Partisi'nin yaşaması ve gelişmesi için felaket olduğunu düşünür.
Partide, Parti içi demokrasi, seçimler ve eleştiri ve özeleştiri yoktur.
Yoldaş Tito ve Kardelj'in asılsız garantisine rağmen Yugoslavya Komünist
Partisi Merkez Komitesi'nin çoğunluğu seçilmiş üyelerden değil atananlardan
oluşmaktadır. Komünist Partisi gerçekte yarı-legal durumdadır. Parti
toplantıları ya hiç yapılmamakta veya gizli yapılmaktadır -bu gerçek sadece
Partinin kitleler üzerindeki etkisini sarsar. Yugoslav Komünist Partisi'nin
bu örgüt şekli sekter bürokratik örgütten başka bir şey olarak tanımlanamaz.
O, aktif ve kendi itici gücüyle hareket eden bir organizma olarak Partinin
tasfiyesine yol açar, o, Trotçki tarafından onun zamanında uygulanmasını
önerdiği metotların benzeri olan Partide askeri önderlik metotlarını
yeşertir.
Yugoslav Komünist Partisi'nde üyelerin en temel hakları
bastırıldığı zaman, partide yanlış tedbirlerin en hafif eleştirisi vahşice
bastırıldığı zaman ortaya çıkan durum tamamıyla kabul edilemez bir durumdur.
Enformasyon Bürosu, Yugoslav Komünist Partisi
liderlerinin anti-Sovyet tutumlarını eleştirmek ve Yugoslavya ve Sovyetler
Birliği arasında dostluk çağrısı yapmak cesareti gösterdikleri için Merkez
Komitesi üyelerinden Yoldaş Djuiovic ve Hebrang'ın Partiden ihraç edilmesi ve
tutuklanması gibi davranışları rezilce bir davranış addeder.
Enformasyon Bürosu böylesi bir rezilliğin, açıkça Türk
türü, terorist rejimin Komünist Partide hoş görülemeyeceğini duyurur.
Yugoslav Komünist Partisi'nin bizzat varlık ve gelişme talebi bu rejime bir
son vermeyi gerektirir.
6. Enformasyon
Bürosu, Sovyetler Birliği Komünist Partisi (B) Merkez Komitesi ve diğer
Komünist Partilerin Merkez Komitelerinin Yugoslavya Komünist Partisi Merkez
Komitesi’nin yanlışlarına yaptıkları eleştirilerin, ki onlar bu şekilde
Yugoslav Komünist Partisi'ne kardeşçe yardım sundular, Yugoslavya Komünist
Partisi'ne yanlışlarını hızla düzeltmek için gerekli tüm şartları sağladığını
düşünür.
Ancak, sınırsız hırstan, kibirden ve kendini
beğenmişlikten hasta Yugoslavya Komünist Partisi liderleri bu eleştiriyi
samimi olarak kabul edeceklerine ve yanlışlarını düzelterek Bolşevik yolu
tutacaklarına, bu eleştiriyi kavgayla ve düşmanlıkla karşıladılar. Onlar, tüm
yanlışlarını gelişigüzel inkâr ederek anti-Parti yolunu tuttular, bir siyasi
partinin yanlışlıklarına karşı tutumu konusunda Marksizm-Leninizmin
doktrinini çiğnediler ve dolayısıyla anti-Parti yanlışlıklarını azdırdılar.
SBKP (B) Merkez Komitesi’nin ve diğer kardeş Partilerin
Merkez Komitelerinin eleştirileriyle yüzleşemeyerek, Yugoslav liderler,
Yugoslav Komünist Partiden Merkez Komitesi'nin yanlış politikalarının
eleştirisini saklayarak ve ayni zamanda yoldaş Djuiovic ve Hebrang'a karşı
aldıkları vahşi tedbirlerin gerçek sebeplerini Parti ve halktan gizleyerek
Partilerini ve halklarını tamamıyla aldatma yolunu tuttular.
Son zamanlarda, SBKP(B) Merkez Komitesi ve kardeş
partiler Yugoslav liderlerin yanlışlarını eleştirdikten sonra bile, Yugoslav
liderler yeni bir sürü solcu yasalar geçirmeye çalıştılar. Alelacele orta
sanayi ve ticaretin millileştirilmesini kararlaştırdılar, oysa bunun temeli
tamamıyla hazırlıksızdır. Bu acelecilikten dolayı yeni karar sadece halka
eşya sağlamaya engel olabilir. Buna benzer aceleci davranış içinde yeni bir
tahıl vergisi getirdiler, ki bunun da yolu hazırlanmadı ve bundan dolayı bu
vergi sadece şehir nüfusuna tahıl tedariğini altüst edecektir. Son olarak, ve
son günlerde Yugoslav liderler Sovyetler Birliği’ne olan sevgilerini ve
bağlılıklarını gürültülü açıklamalarla ilan ettiler, halbuki gerçekte
Sovyetler Birliği’ne karşı dostça olmayan bir politika yürüttükleri
bilinmektedir.
Sadece bu da değil. Yugoslavya Komünist Partisi liderleri
son zamanlarda kendilerine mükemmel güvenle, Yugoslavya'da kapitalist
unsurları yok etme politikası nutku atıyorlar. Sovyetler Birliği Komünist
Partisi Merkez Komitesi’ne 13 Nisan tarihli mektupta Tito ve Kardelj “Merkez
Komite plenumu Merkez Komitenin Siyasi Bürosu tarafından ülkedeki
kapitalizmin kalıntılarını yok etmek için önerilen tedbirleri onayladı” diye
yazdılar.
Bu çizgiyle uyum içinde Kardelj 25 Nisanda
Skupschina'daki konuşmasında “bizim ülkemizde insanın insan tarafından
sömürüsünün son kalıntılarının günleri sayılıdır” diye ilan etti.
Yugoslavya'daki egemen şartlarda Komünist Parti
liderlerinin kapitalist unsurların, dolayısıyla sınıf olarak kulakların yok
edilmesi konusundaki bu pozisyonu maceradan ve Marksist olmayandan başka bir
şekilde nitelenemez. Çünkü, kaçınılmaz olarak kapitalizmi doğuran bireysel
köylü ekonomisi ülkede belirleyici olduğu ölçüde; tarımın büyük ölçekli
kollektifleştirilmesinin şartları yaratılmadığı ölçüde; ve çalışan köylülerin
çoğunluğu çiftçiliğin kollektif metotlarının avantajlarına inanmadığı ölçüde
bu sorunu çözmek imkansızdır. SBKP(B) tecrübesi gösterir ki son ve en büyük
sömürücü sınıfı -kulak sınıfını- yok etmek sadece tarımda kitlesel
kollektifleşme temelinde mümkündür, ki sınıf olarak kulakları yok etmek
tarımın kollektifleştirilmesinin organik ve gerekli bir parçasıdır.
Sınıf olarak kulakları yok etmek ve böylece kırda
kapitalist unsurları yok etmek için, Partinin, kırsal alanda kapitalist
unsurları sınırlamak için, işçi sınıfı ile köylülüğün ittifakını işçi sınıfı
önderliğinde sağlamlaştırmak için, sosyalist endüstriyi tarımın kollektif
yönetimi için makine üretmeye yetenekli kılmak için ayrıntılı hazırlık
yapması gereklidir. Bu konuda acelecilik sadece düzeltilemez zararlara yol
açar.
Sadece dikkatlice hazırlanmış ve tutarlı olarak uygulanan
bu tedbirler temelinde, kırda kapitalist unsurların sınırlanmasından yok
edilmesine gitmek mümkündür. Yugoslav liderlerin bu sorunu alelacele ve
emirler vasıtasıyla çözmek için tüm çabaları, ya bu girişimin taa başından
başarısızlığa mahkûm olduğunu veya bu girişimin kendini beğenmişçe edilmiş ve
boş bir demagojik açıklama olduğunu simgeler.
Enformasyon Bürosu bu sahte ve demagojik taktikler
aracıyla, Yugoslav liderlerin sadece sınıf mücadelesi taraftarı olmadıklarını
ama aynı zamanda Yugoslavya Komünist Partisi'nin kapitalist unsurların
kısıtlandırılması meselesinde -gerçek imkânlar dikkate alındığında- ileri sürebileceği
taleplerin de ötesine geçerek daha da ileri gittiklerini göstermeye
çabaladıklarını düşünür.
Enformasyon Bürosu, Yugoslav liderliğinin bu solcu
kararnameleri ve açıklamaları mevcut şartlarda demagojik ve kullanılamaz
olduklarından, onların ancak Yugoslavya'da sosyalist inşanın bayrağını yere
düşürmeye yarayacağını düşünür.
Bunun içindir ki Enformasyon Bürosu böyle maceracı
taktikleri şerefsiz bir manevra ve müsaade edilemez bir siyasi kumar olarak
düşünür.
Bizim görüşümüzce, Yugoslav liderlerin bu solcu demagojik
tedbirleri ve açıklamaları yanlışlarını kabul edip samimice düzeltmeyi
reddettiklerini örtmek için planlanmıştır.
7. Yugoslavya
Komünist Partisi'ndeki bu durumu dikkate alarak ve Parti liderlerine bu
durumdan çıkış yolunu göstermek çabasıyla Sovyetler Birliği Komünist Partisi
(B) Merkez Komitesi ve diğer kardeş partilerin Merkez Komiteleri Yugoslav
Komünist Partisi meselesinin Enformasyon Bürosunun ilk toplantısında diğer
Komünist Partilerin faaliyetlerinin tartışıldı gibi, aynı temelde, normal
parti temellerinde, Enformasyon Bürosunun bir toplantısında tartışılmasını
önerdiler.
Ancak Yugoslav liderler kardeş Komünist Partilerin
Yugoslav Partisi'ndeki durumu Enformasyon Bürosunun bir toplantısında
tartışmak için defalarca tekrarlanan önerilerini reddettiler.
Kardeş partilerin Enformasyon Bürosu’ndaki haklı
eleştirilerinden kurtulma çabasıyla, Yugoslav liderler kendilerinin sözde
“eşit olmayan pozisyon”u masalını icat ettiler. Bu hikâyede gerçeğin zerresi
yoktur. Genelde bilinir ki Enformasyon Bürosu kurulduğu zaman, Komünist
Partiler çalışmalarını herhangi bir partinin Enformasyon Bürosu’na rapor
verebileceği gibi herhangi bir partinin diğer partileri eleştirme hakkı
vardır kesin prensibi üzerine kurdular.
Dokuz Komünist Partilerin birinci toplantısında Yugoslav
Komünist Partisi bu haktan tam istifade etti.
Yugoslav Partisinin faaliyetleri üzerine Enformasyon
Bürosu’na rapor vermeyi ve diğer Komünist Partiler tarafından yapılan
eleştirileri dinlemeyi reddetmesi, pratikte Komünist Partilerin eşitliğini
ihlal etmek demektir ve aslında Enformasyon Bürosunda Yugoslavya Komünist
Partisi için ayrılıkçı bir konum talep etmekle aynı anlamına gelir.
8. Bu görüşler
ışığında, Enformasyon Bürosu Sovyetler Birliği Komünist Partisi (B) Merkez
Komitesi’nden Yugoslavya Komünist Partisi Merkez Komitesi'ne gönderilen Mart
ve Mayıs 1948 arasındaki mektuplarda ortaya konan Yugoslav Komünist Partisi
içindeki durumun değerlendirilmesiyle, Partinin Merkez Komitesinin
yanlışlarının eleştirisiyle ve bu yanlışların siyasi analiziyle tam anlaşma
ifade eder.
Enformasyon Bürosu oybirliğiyle, Yugoslavya Komünist
Partisi liderlerinin Marksizm-Leninizmle uyuşmayan, parti karşıtı ve sovyet
karşıtı görüşleriyle, tüm tutumlarıyla ve Enformasyon Bürosu’nun toplantısına
katılmayı reddederek, kendilerini Enformasyon Bürosu’na bağlı Komünist
Partilere muhalif konuma koyduklarını, emperyalizme karşı birleşik sosyalist
cepheden çekilme yolunu tuttuklarını, işçi sınıfının uluslararası dayanışması
davasına ihanetin yolunu tuttuklarını, ve milliyetçi bir konum aldıkları
sonucuna varır.
Enformasyon Bürosu Yugoslavya Komünist Partisi Merkez
Komitesi’nin bu parti karşıtı siyasetini ve tutumunu lanetler.
Enformasyon Bürosu tüm bunlar nedeniyle, Yugoslavya
Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin kendisini ve Yugoslav Partisini kardeş
Komünist Partiler ailesinin dışına, Enformasyon Bürosunun safları dışına
yerleştirdiği sonucuna varır.
* * *
Enformasyon Bürosu, Yugoslavya Komünist Partisi liderliği
tarafından yapılan bu yanlışların temelinde daha önce gizli bir biçimde var
olan milliyetçi unsurların son beş ya da altı aylık dönemde Yugoslavya
Komünist Partisi liderliğinde egemen bir pozisyona ulaşmayı başarması ve
bunun sonucu olarak, Yugoslavya Komünist Partisi liderliğinin Yugoslavya Komünist
Partisi'ninin uluslararası geleneklerinden kopması ve milliyetçi yolu tutması
şüphe götürmez gerçeğinin yattığını düşünür.
Yugoslav liderleri Yugoslavya'nın iç, ulusal güçlerini ve
onların etkisini önemli ölçüde abartarak, diğer ülkelerin komünist
partilerinin desteği olmadan, Sovyetler Birliği'nin desteği olmadan,
Yugoslavya'nın bağımsızlığını koruyabileceklerini ve sosyalizmi inşa
edeceklerini düşünüyorlar.
Onlar yeni Yugoslavya'nın bu devrimci güçlerin yardımı
olmadan yaşayabileceğini düşünüyorlar.
Uluslararası durumu kavrayışlarındaki zaaflarını ve
emperyalistlerin şantajcı tehditlerinden korkuya kapıldıklarını gösteren bir
şekilde Yugoslav liderler tavizler vererek emperyalist devletlere
yaranacaklarını sanıyorlar. Onlar Yugoslavya'nın bağımsızlığı için onlarla
pazarlık yapabileceklerini ve yavaş yavaş, Yugoslavya halkını bu devletlere
yani kapitalizme yönelteceklerini düşünüyorlar. Bu konuda, üstü örtülü olarak
"kapitalist devletler Yugoslavya'nın bağımsızlığına Sovyetler
Birliğinden daha az bir tehlikedir" iyi bilinen burjuva-milliyetçi tezi
üzerinden hareket ederler.
Görünen o ki, Yugoslav liderler, böyle bir milliyetçi
çizginin Yugoslavya'nın yozlaşarak sıradan bir burjuva cumhuriyete
dönüşmesine, bağımsızlığını kaybetmesine ve emperyalist ülkelerin sömürgesine
dönüşmesine yol açacağını anlamıyorlar veya belki de, anlamaz numarası
yapıyorlar.
Enformasyon Bürosu Yugoslavya Komünist Partisi içinde Marksizm-Leninizm'e,
Yugoslav Komünist Partisi’nin uluslararası geleneğine ve sosyalist cepheye
sadık, yeterince sağlıklı unsurların varlığından şüphe etmiyor.
Onların görevi şu anki liderlerini kendi yanlışlarını
açıkça ve samimi olarak kabul etmeye ve onları düzeltmeye zorlamak;
milliyetçilikten kopmak, enternasyonalizme geri dönmek: ve emperyalizme karşı
birleşik sosyalist cepheyi her şekilde güçlendirmektir.
Şu anki Yugoslavya Komünist Partisi liderleri eğer bunu
yapamayacaklarını ispatlarlarsa, onların görevi onları değiştirmek ve partiyi
yeni bir enternasyonalist liderliğe kavuşturmaktır.
Enformasyon Bürosu Yugoslavya Komünist Partisi'nin bu
şerefli görevi yerine getireceğinden şüphe etmemektedir. (* Kaynak
internet)
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder