Translate

15 Aralık 2016 Perşembe

BELGE


ENFORMASYON BÜROSU'NUN YUGOSLAVYA KOMÜNİST PARTİSİ'NDEKİ DURUMLA İLGİLİ KARARI*
Yazdır



Bütün ülkelerin işçileri birleşiniz!
Sürekli Barış İçin
Halk Demokrasisi İçin
Komünist ve İşçi Partilerinin Enformasyon Bürosu'nun Yayın Organı. Bükreş.
No.13 (16)
Perşembe, Temmuz 1, 1948
RESMİ AÇIKLAMA.
Komünist ve İşçi Partilerinin Enformasyon Bürosu'nun Toplantısı
Romanya'da, Haziran'ın ikinci haftasında, Enformasyon Bürosu'nun bir toplantısı yapıldı. Toplantıya şu temsilciler katıldı;
Bulgaristan İşçi Partisi (Komünist), Yoldaşlar T. Koslov, B. Chervenkov; Romanya İşçi Partisi, Yoldaşlar G. Georgiu Dej, V. Luca, A Pauker; Macaristan İşçi Partisi, Yoldaşlar M. Rakosi, M Farcas, A. Gero; Polonya İşçi Partisi, Yoldaşlar J. Berman, A. Zavadski; Sovyetler Birliği Komünist Partisi (Bolşevik), Yoldaşlar A. Zhdanov, G. Malenkov, M. Suslov; Fransa Komünist Partisi, Yoldaşlar J. Duclos, E. Fajon; Çekoslovakya Komünist Partisi, Yoldaşlar R. Slansky, V. Siroky, B. Geminder, G. Bares; İtalya Komünist Partisi Yoldaşlar P. Togliatti, P. Secchia.
Enformasyon Bürosu Yugoslav Komünist Partisi'ndeki durumu tartıştı ve bu konuda oybirliğiyle ortak bir karar aldı.
ENFORMASYON BÜROSU'NUN YUGOSLAVYA KOMÜNİST PARTİSİ'NDEKİ DURUMLA İLGİLİ KARARI.
Bulgaristan İşçi Partisi (Komünist), Romanya İşçi Partisi, Macaristan İşçi Partisi, Polonya İşçi Partisi, Sovyetler Birliği Komünist Partisi (Bolşevik), Fransa Komünist Partisi, Çekoslovakya Komünist Partisi, İtalya Komünist Partisi temsilcilerinden oluşan Enformasyon Bürosu, Yogoslavya Komünist Partisi'ndeki durumu tartışarak ve Yugoslavya Komünist Partisi temsilcisinin Enformasyon Bürosu toplantısına katılmayı reddettiğini ilan ederek oybirliği ile aşağıdaki sonuçlara vardı.
1.Enformasyon Bürosu, son dönemde Yugoslavya Komünist Partisi liderliğinin iç ve dış politikanın temel sorunlarında doğru olmayan bir çizgi, Marksizm-Leninizm'den uzaklaşıldığını gösteren bir çizgi izlemekte olduğunu kaydeder. Bu bağlamda Enformasyon bürosu SBKP (B) Merkez Komitesi’nin Yugoslavya Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin bu doğru olmayan, özellikle Yoldaş Tito, Kardelj, Djilas ve Rankoviç'in doğru olmayan politikasını teşhir etmekte inisiyatifi ele alan davranışını onaylar.
2. Enformasyon Bürosu Yugoslavya Komünist Partisi liderliğinin Yugoslavya'da dostça olmayan Sovyet askeri uzmanlarını karalama ve Sovyetler Birliği’ni gözden düşürme politikası izlemekte olduğunu ilan eder. Yugoslavya'daki Sovyet sivil uzmanları için özel bir rejim kuruldu, öyle ki Yugoslavya devlet emniyet organları tarafından gözetim altında tutuluyor ve sürekli takip ediliyorlardı. SBKP(B)'nin Enformasyon Bürosundaki temsilcisi yoldaş Yudin ve Sovyetler Birliği'nin Yugoslavya'daki bir kısım resmi temsilcileri Yugoslavya devlet emniyet güçleri tarafından takip edildiler ve gözetim altına alındılar.
Tüm bunlar ve benzeri gerçekler, Yugoslavya Komünist Partisi liderlerinin komünistlere yakışmayan bir tavır takındıklarını ve Sovyetler Birliği’ne burjuva devletlere karşı davrandıkları gibi davranarak emperyalist güçlerin dış politikalarıyla uyuşmaya başladıklarını gösterir. Tamda bu anti-Sovyet duruş nedeniyledir ki, karşı devrimci Troçkizmin cephaneliğinden borç alınmış olan SBKP (B)'nin “yozlaşması” hakkında, SSCB'nin “yozlaşması” hakkında ve benzeri karalayıcı propagandalar, Yugoslavya Komünist Partisi Merkez Komitesi içinde yürürlüktedir.
Enformasyon Bürosu Yugoslavya Komünist Partisi liderlerinin bu anti-Sovyet tavrının, Marksizm-Leninizmle uyuşmadığını ve sadece milliyetçilere yakıştığını duyurur.
3. Yugoslavya Komünist Partisi liderleri iç politikada işçi sınıfının pozisyonlarından uzaklaşıyor ve sınıflar ve sınıf mücadelesi Marksist teorisinden kopuyorlar. Ülkelerinde kapitalist unsurların geliştiğini ve bu nedenle kırsal bölgede sınıf mücadelesinin keskinleştiğini inkâr ediyorlar. Bu inkar, kapitalizmin sosyalizme barışçıl büyümesi teorisini propaganda eden Buharin gibi oportünistler tarafından ileri sürülen, Marksizm-Leninizmin öğrettiği gibi kapitalizmden sosyalizme geçişte sınıf mücadelesinin keskinleştiğini değilde öldüğünü savunan oportünist inancın doğrudan sonucudur
Yugoslav liderler sınıflar ve sınıf mücadelesi Marksist-Leninist doktrinine ters olarak, küçük, bireysel çiftçiliğin devamlı olarak, hergün, her saat, kendiliğinden ve kitlesel ölçüde kapitalizmi ve burjuvaziyi doğurduğu Lenin'in iyi bilinen tezine ters olarak, kırsal alanda sınıf farklılaşmasını inkâr eden ve bireysel köylüyü tek bir birim gibi ele alan, yanlış bir politika izliyorlar. Dahası, Yugoslav kırsal alanındaki politik durum kendini beğenmişlik ve vurdum duymazlık için hiç zemin vermez. Bireysel köylü çiftçiliğinin belirleyici olduğu, toprağın alınıp satılabildiği, oldukça çok toprağın kulakların elinde toplandığı ve kiralık emeğin çalıştırıldığı Yugoslavya'nın şu andaki şartlarında – böylesi şartlarda, partiyi sınıf mücadelesinin üstünü örtmek ve sınıf çelişmelerini uzlaştırmak ruhuyla eğitmek söz konusu edilemez, böylesi bir eğitim Partiyi sosyalizmin inşasıyla bağıntılı zorluklar karşısında silahsızlandırmadan başka bir işe yaramaz.
İşçi sınıfının öncü rolü konusunda. Yugoslavya Komünist Partisi'nin önderleri, köylülüğün “Yugoslavya devletinin en istikrarlı temeli” iddiasıyla Marksist-Leninist yoldan ayrılıyorlar ve popülist, kulak partisi yolunu tutuyorlar. Lenin proletaryanın “günümüz toplumunda sonuna kadar devrimci tek sınıfı olarak... tüm halkın eksiksiz demokratik dönüşüm için mücadelesinde, tüm emekçi halkın ve sömürülenlerin zalimlere ve sömürücülere karşı mücadelesinde lider olmasının gerekliliğini” öğretti.
Yugoslav liderler Marksizm-Leninizmin bu tezini çiğniyorlar.
Köylülük söz konusu olduğunda, çoğunluk, yani fakir ve orta köylülük halihazırda işçi sınıfıyla, işçi sınıfının bu ittifakta öncü rolüne sahip olduğu bir ittifakta olabilirler.
Yugoslav liderlerin tavrı Marksizm-Leninizm'in bu tezlerini gözardı ediyor.
Görüldüğü gibi bu tavır ayni zamanda Marksist-Leninist olmayan, ama küçük burjuva milliyetçilerine uygun olan görüşleri yansıtmaktadır.
4. Enformasyon Bürosu Yugoslavya Komünist Partisi önderliğinin Parti hakkındaki Marksist-Leninist öğretileri revize etmekte olduğu görüşündedir. Marksist-Leninist teoriye göre, Parti ülkede esas yol gösterici ve öncü olan, kendine ait ve belirli bir programı olan ve kendini partisiz kitleler içinde eritmeyen bir güçtür. Parti, işçi sınıfının en yüksek örgüt şekli ve en önemli silahıdır.
Yugoslavya'da ise Komünist Partinin değilde Halk Cephesinin ülkede esas öncü güç olduğu düşünülür. Yugoslav liderler Komünist Partinin rolünü küçümserler ve aslında Partiyi değişik sınıf unsurlarından (işçiler, bireysel tarımla uğraşan köylüler, kulaklar, esnaflar, küçük sanayi üreticileri, burjuva aydınlar vb.), ve ayni zamanda bazı burjuva partileri de içeren karışık politik gruplardan oluşan ve parti olmayan Halk Cephesi içinde eritirler. Yugoslav liderler, Yugoslavya Komünist Partisi kendi özel programına sahip olamaz ve olmamalı ve Halk Cephesinin programıyla yetinmeli şeklindeki görüşlerinin yanlışlığını kabullenmeyi ısrarla reddediyorlar.
Yugoslavya'da, Parti ve örgütleri halkın karşısına kendi adı ile çıkmazken, politik arenada sadece Halk Cephesinin göründüğü gerçeği, sadece ülkenin politik hayatında Partinin rolünü küçültmez, fakat ayni zamanda açık politik faaliyeti ve kendi görüş ve programının açık propagandasıyla halkın artan güvenini kazanmak ve emekçi halkın her geçen gün artan geniş kitlelerini etkilemek görevi olan partinin bağımsız bir güç olarak varlığını da baltalar. Yugoslav Komünist Partisi liderleri Rusya'nın Menşeviklerinin Marksist Partinin parti olmayan kitle örgütüne tasfiyesi konusundaki hatalarını tekrarlıyorlar. Tüm bunlar Yugoslavya Komünist Partisi'nde tasfiye eğiliminin varlığını açıklar.
Enformasyon Bürosu Yugoslavya Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin bu politikasının Komünist Partinin varlığını tehdit ettiğine ve sonucunda, bu politikanın Yugoslavya Halk Cumhuriyeti'nin yozlaşması tehlikesini taşıdığına inanır.
5. Enformasyon Bürosu liderler tarafından Parti içinde yaratılan bürokratik rejimin Yugoslav Komünist Partisi'nin yaşaması ve gelişmesi için felaket olduğunu düşünür. Partide, Parti içi demokrasi, seçimler ve eleştiri ve özeleştiri yoktur. Yoldaş Tito ve Kardelj'in asılsız garantisine rağmen Yugoslavya Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin çoğunluğu seçilmiş üyelerden değil atananlardan oluşmaktadır. Komünist Partisi gerçekte yarı-legal durumdadır. Parti toplantıları ya hiç yapılmamakta veya gizli yapılmaktadır -bu gerçek sadece Partinin kitleler üzerindeki etkisini sarsar. Yugoslav Komünist Partisi'nin bu örgüt şekli sekter bürokratik örgütten başka bir şey olarak tanımlanamaz. O, aktif ve kendi itici gücüyle hareket eden bir organizma olarak Partinin tasfiyesine yol açar, o, Trotçki tarafından onun zamanında uygulanmasını önerdiği metotların benzeri olan Partide askeri önderlik metotlarını yeşertir.
Yugoslav Komünist Partisi'nde üyelerin en temel hakları bastırıldığı zaman, partide yanlış tedbirlerin en hafif eleştirisi vahşice bastırıldığı zaman ortaya çıkan durum tamamıyla kabul edilemez bir durumdur.
Enformasyon Bürosu, Yugoslav Komünist Partisi liderlerinin anti-Sovyet tutumlarını eleştirmek ve Yugoslavya ve Sovyetler Birliği arasında dostluk çağrısı yapmak cesareti gösterdikleri için Merkez Komitesi üyelerinden Yoldaş Djuiovic ve Hebrang'ın Partiden ihraç edilmesi ve tutuklanması gibi davranışları rezilce bir davranış addeder.
Enformasyon Bürosu böylesi bir rezilliğin, açıkça Türk türü, terorist rejimin Komünist Partide hoş görülemeyeceğini duyurur. Yugoslav Komünist Partisi'nin bizzat varlık ve gelişme talebi bu rejime bir son vermeyi gerektirir.
6. Enformasyon Bürosu, Sovyetler Birliği Komünist Partisi (B) Merkez Komitesi ve diğer Komünist Partilerin Merkez Komitelerinin Yugoslavya Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin yanlışlarına yaptıkları eleştirilerin, ki onlar bu şekilde Yugoslav Komünist Partisi'ne kardeşçe yardım sundular, Yugoslavya Komünist Partisi'ne yanlışlarını hızla düzeltmek için gerekli tüm şartları sağladığını düşünür.
Ancak, sınırsız hırstan, kibirden ve kendini beğenmişlikten hasta Yugoslavya Komünist Partisi liderleri bu eleştiriyi samimi olarak kabul edeceklerine ve yanlışlarını düzelterek Bolşevik yolu tutacaklarına, bu eleştiriyi kavgayla ve düşmanlıkla karşıladılar. Onlar, tüm yanlışlarını gelişigüzel inkâr ederek anti-Parti yolunu tuttular, bir siyasi partinin yanlışlıklarına karşı tutumu konusunda Marksizm-Leninizmin doktrinini çiğnediler ve dolayısıyla anti-Parti yanlışlıklarını azdırdılar.
SBKP (B) Merkez Komitesi’nin ve diğer kardeş Partilerin Merkez Komitelerinin eleştirileriyle yüzleşemeyerek, Yugoslav liderler, Yugoslav Komünist Partiden Merkez Komitesi'nin yanlış politikalarının eleştirisini saklayarak ve ayni zamanda yoldaş Djuiovic ve Hebrang'a karşı aldıkları vahşi tedbirlerin gerçek sebeplerini Parti ve halktan gizleyerek Partilerini ve halklarını tamamıyla aldatma yolunu tuttular.
Son zamanlarda, SBKP(B) Merkez Komitesi ve kardeş partiler Yugoslav liderlerin yanlışlarını eleştirdikten sonra bile, Yugoslav liderler yeni bir sürü solcu yasalar geçirmeye çalıştılar. Alelacele orta sanayi ve ticaretin millileştirilmesini kararlaştırdılar, oysa bunun temeli tamamıyla hazırlıksızdır. Bu acelecilikten dolayı yeni karar sadece halka eşya sağlamaya engel olabilir. Buna benzer aceleci davranış içinde yeni bir tahıl vergisi getirdiler, ki bunun da yolu hazırlanmadı ve bundan dolayı bu vergi sadece şehir nüfusuna tahıl tedariğini altüst edecektir. Son olarak, ve son günlerde Yugoslav liderler Sovyetler Birliği’ne olan sevgilerini ve bağlılıklarını gürültülü açıklamalarla ilan ettiler, halbuki gerçekte Sovyetler Birliği’ne karşı dostça olmayan bir politika yürüttükleri bilinmektedir.
Sadece bu da değil. Yugoslavya Komünist Partisi liderleri son zamanlarda kendilerine mükemmel güvenle, Yugoslavya'da kapitalist unsurları yok etme politikası nutku atıyorlar. Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi’ne 13 Nisan tarihli mektupta Tito ve Kardelj “Merkez Komite plenumu Merkez Komitenin Siyasi Bürosu tarafından ülkedeki kapitalizmin kalıntılarını yok etmek için önerilen tedbirleri onayladı” diye yazdılar.
Bu çizgiyle uyum içinde Kardelj 25 Nisanda Skupschina'daki konuşmasında “bizim ülkemizde insanın insan tarafından sömürüsünün son kalıntılarının günleri sayılıdır” diye ilan etti.
Yugoslavya'daki egemen şartlarda Komünist Parti liderlerinin kapitalist unsurların, dolayısıyla sınıf olarak kulakların yok edilmesi konusundaki bu pozisyonu maceradan ve Marksist olmayandan başka bir şekilde nitelenemez. Çünkü, kaçınılmaz olarak kapitalizmi doğuran bireysel köylü ekonomisi ülkede belirleyici olduğu ölçüde; tarımın büyük ölçekli kollektifleştirilmesinin şartları yaratılmadığı ölçüde; ve çalışan köylülerin çoğunluğu çiftçiliğin kollektif metotlarının avantajlarına inanmadığı ölçüde bu sorunu çözmek imkansızdır. SBKP(B) tecrübesi gösterir ki son ve en büyük sömürücü sınıfı -kulak sınıfını- yok etmek sadece tarımda kitlesel kollektifleşme temelinde mümkündür, ki sınıf olarak kulakları yok etmek tarımın kollektifleştirilmesinin organik ve gerekli bir parçasıdır.
Sınıf olarak kulakları yok etmek ve böylece kırda kapitalist unsurları yok etmek için, Partinin, kırsal alanda kapitalist unsurları sınırlamak için, işçi sınıfı ile köylülüğün ittifakını işçi sınıfı önderliğinde sağlamlaştırmak için, sosyalist endüstriyi tarımın kollektif yönetimi için makine üretmeye yetenekli kılmak için ayrıntılı hazırlık yapması gereklidir. Bu konuda acelecilik sadece düzeltilemez zararlara yol açar.
Sadece dikkatlice hazırlanmış ve tutarlı olarak uygulanan bu tedbirler temelinde, kırda kapitalist unsurların sınırlanmasından yok edilmesine gitmek mümkündür. Yugoslav liderlerin bu sorunu alelacele ve emirler vasıtasıyla çözmek için tüm çabaları, ya bu girişimin taa başından başarısızlığa mahkûm olduğunu veya bu girişimin kendini beğenmişçe edilmiş ve boş bir demagojik açıklama olduğunu simgeler.
Enformasyon Bürosu bu sahte ve demagojik taktikler aracıyla, Yugoslav liderlerin sadece sınıf mücadelesi taraftarı olmadıklarını ama aynı zamanda Yugoslavya Komünist Partisi'nin kapitalist unsurların kısıtlandırılması meselesinde -gerçek imkânlar dikkate alındığında- ileri sürebileceği taleplerin de ötesine geçerek daha da ileri gittiklerini göstermeye çabaladıklarını düşünür.
Enformasyon Bürosu, Yugoslav liderliğinin bu solcu kararnameleri ve açıklamaları mevcut şartlarda demagojik ve kullanılamaz olduklarından, onların ancak Yugoslavya'da sosyalist inşanın bayrağını yere düşürmeye yarayacağını düşünür.
Bunun içindir ki Enformasyon Bürosu böyle maceracı taktikleri şerefsiz bir manevra ve müsaade edilemez bir siyasi kumar olarak düşünür.
Bizim görüşümüzce, Yugoslav liderlerin bu solcu demagojik tedbirleri ve açıklamaları yanlışlarını kabul edip samimice düzeltmeyi reddettiklerini örtmek için planlanmıştır.
7. Yugoslavya Komünist Partisi'ndeki bu durumu dikkate alarak ve Parti liderlerine bu durumdan çıkış yolunu göstermek çabasıyla Sovyetler Birliği Komünist Partisi (B) Merkez Komitesi ve diğer kardeş partilerin Merkez Komiteleri Yugoslav Komünist Partisi meselesinin Enformasyon Bürosunun ilk toplantısında diğer Komünist Partilerin faaliyetlerinin tartışıldı gibi, aynı temelde, normal parti temellerinde, Enformasyon Bürosunun bir toplantısında tartışılmasını önerdiler.
Ancak Yugoslav liderler kardeş Komünist Partilerin Yugoslav Partisi'ndeki durumu Enformasyon Bürosunun bir toplantısında tartışmak için defalarca tekrarlanan önerilerini reddettiler.
Kardeş partilerin Enformasyon Bürosu’ndaki haklı eleştirilerinden kurtulma çabasıyla, Yugoslav liderler kendilerinin sözde “eşit olmayan pozisyon”u masalını icat ettiler. Bu hikâyede gerçeğin zerresi yoktur. Genelde bilinir ki Enformasyon Bürosu kurulduğu zaman, Komünist Partiler çalışmalarını herhangi bir partinin Enformasyon Bürosu’na rapor verebileceği gibi herhangi bir partinin diğer partileri eleştirme hakkı vardır kesin prensibi üzerine kurdular.
Dokuz Komünist Partilerin birinci toplantısında Yugoslav Komünist Partisi bu haktan tam istifade etti.
Yugoslav Partisinin faaliyetleri üzerine Enformasyon Bürosu’na rapor vermeyi ve diğer Komünist Partiler tarafından yapılan eleştirileri dinlemeyi reddetmesi, pratikte Komünist Partilerin eşitliğini ihlal etmek demektir ve aslında Enformasyon Bürosunda Yugoslavya Komünist Partisi için ayrılıkçı bir konum talep etmekle aynı anlamına gelir.
8. Bu görüşler ışığında, Enformasyon Bürosu Sovyetler Birliği Komünist Partisi (B) Merkez Komitesi’nden Yugoslavya Komünist Partisi Merkez Komitesi'ne gönderilen Mart ve Mayıs 1948 arasındaki mektuplarda ortaya konan Yugoslav Komünist Partisi içindeki durumun değerlendirilmesiyle, Partinin Merkez Komitesinin yanlışlarının eleştirisiyle ve bu yanlışların siyasi analiziyle tam anlaşma ifade eder.
Enformasyon Bürosu oybirliğiyle, Yugoslavya Komünist Partisi liderlerinin Marksizm-Leninizmle uyuşmayan, parti karşıtı ve sovyet karşıtı görüşleriyle, tüm tutumlarıyla ve Enformasyon Bürosu’nun toplantısına katılmayı reddederek, kendilerini Enformasyon Bürosu’na bağlı Komünist Partilere muhalif konuma koyduklarını, emperyalizme karşı birleşik sosyalist cepheden çekilme yolunu tuttuklarını, işçi sınıfının uluslararası dayanışması davasına ihanetin yolunu tuttuklarını, ve milliyetçi bir konum aldıkları sonucuna varır.
Enformasyon Bürosu Yugoslavya Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin bu parti karşıtı siyasetini ve tutumunu lanetler.
Enformasyon Bürosu tüm bunlar nedeniyle, Yugoslavya Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin kendisini ve Yugoslav Partisini kardeş Komünist Partiler ailesinin dışına, Enformasyon Bürosunun safları dışına yerleştirdiği sonucuna varır.
* * *
Enformasyon Bürosu, Yugoslavya Komünist Partisi liderliği tarafından yapılan bu yanlışların temelinde daha önce gizli bir biçimde var olan milliyetçi unsurların son beş ya da altı aylık dönemde Yugoslavya Komünist Partisi liderliğinde egemen bir pozisyona ulaşmayı başarması ve bunun sonucu olarak, Yugoslavya Komünist Partisi liderliğinin Yugoslavya Komünist Partisi'ninin uluslararası geleneklerinden kopması ve milliyetçi yolu tutması şüphe götürmez gerçeğinin yattığını düşünür.
Yugoslav liderleri Yugoslavya'nın iç, ulusal güçlerini ve onların etkisini önemli ölçüde abartarak, diğer ülkelerin komünist partilerinin desteği olmadan, Sovyetler Birliği'nin desteği olmadan, Yugoslavya'nın bağımsızlığını koruyabileceklerini ve sosyalizmi inşa edeceklerini düşünüyorlar.
Onlar yeni Yugoslavya'nın bu devrimci güçlerin yardımı olmadan yaşayabileceğini düşünüyorlar.
Uluslararası durumu kavrayışlarındaki zaaflarını ve emperyalistlerin şantajcı tehditlerinden korkuya kapıldıklarını gösteren bir şekilde Yugoslav liderler tavizler vererek emperyalist devletlere yaranacaklarını sanıyorlar. Onlar Yugoslavya'nın bağımsızlığı için onlarla pazarlık yapabileceklerini ve yavaş yavaş, Yugoslavya halkını bu devletlere yani kapitalizme yönelteceklerini düşünüyorlar. Bu konuda, üstü örtülü olarak "kapitalist devletler Yugoslavya'nın bağımsızlığına Sovyetler Birliğinden daha az bir tehlikedir" iyi bilinen burjuva-milliyetçi tezi üzerinden hareket ederler.
Görünen o ki, Yugoslav liderler, böyle bir milliyetçi çizginin Yugoslavya'nın yozlaşarak sıradan bir burjuva cumhuriyete dönüşmesine, bağımsızlığını kaybetmesine ve emperyalist ülkelerin sömürgesine dönüşmesine yol açacağını anlamıyorlar veya belki de, anlamaz numarası yapıyorlar.
Enformasyon Bürosu Yugoslavya Komünist Partisi içinde Marksizm-Leninizm'e, Yugoslav Komünist Partisi’nin uluslararası geleneğine ve sosyalist cepheye sadık, yeterince sağlıklı unsurların varlığından şüphe etmiyor.
Onların görevi şu anki liderlerini kendi yanlışlarını açıkça ve samimi olarak kabul etmeye ve onları düzeltmeye zorlamak; milliyetçilikten kopmak, enternasyonalizme geri dönmek: ve emperyalizme karşı birleşik sosyalist cepheyi her şekilde güçlendirmektir.
Şu anki Yugoslavya Komünist Partisi liderleri eğer bunu yapamayacaklarını ispatlarlarsa, onların görevi onları değiştirmek ve partiyi yeni bir enternasyonalist liderliğe kavuşturmaktır.
Enformasyon Bürosu Yugoslavya Komünist Partisi'nin bu şerefli görevi yerine getireceğinden şüphe etmemektedir. (* Kaynak internet)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder