GERÇEK NASIL
ARAŞTIRILMALIDIR? “KUŞ BEYİNLİ” KİME DENİR
Lenin,
“Önemli herhangi bir sorunda, bağımsız
olarak gerekli ölçüde araştırma ve inceleme yapmadıkça gerçeği bulmak
olanaksızdır.” der.
Burada durup
sormalıyız: Yalnızca ve yalnızca diyalektik materyalizmin bakış açısından,
Marksizm-Leninizm’in ilkeleri temelinde sorunları ele aldığını düşünen
proletaryanın savaşçıları, gerçekte, Lenin’in yukarıdaki vurgusunun gereklerine
ne kadar bağlı kalmaktadır? Bağımsız araştırma, inceleme, fikir oluşturup geliştirme
perspektifi ve yeteneği komünist savaşçıları ne kadar yönlendirmektedir?
Lenin’in vurgusunda somutlaşan bilinç ve
donanımı kazanma ve sürekli geliştirme sistematik çabası içerisinde olmadan
bağımsız komünist kişilik (“yeni insan”), ne ölçüde geliştirilebilir ki!!! Her
komünist savaşçının bu soruyu kendisine sorup sonuçlar çıkarması gerekiyor mu
gerekmiyor mu? Bağımlı insan tipi ne kadar komünisttir? Bağımsız düşünme ve
eleştiri gücünden yoksun, “kim ne der” küçük burjuva ruh haliyle yaşayan,
sempati ya da anti-patilere göre tutum belirleyen insan tipi, ne kadar devrimci
proletaryanın “yeni insan tipi”yle bağdaşabilir ki?! Kuşkusuz ki daha önemli
olan şey, gerçek duruşumuzda sorunun sorgulanması, nesnel ve denetlenebilir
yanıtların verilmesi ve gerçek durumun devrimci bir tarzda bilince çıkarılması
ve eylemsel olarak düzeltilmesi ya da aşılmasıdır.
Açık ki,
herhangi bir teorik, politik, vb. sorunun irdelenmesinde ya da sınıf
mücadelesinin öne sürdüğü, aydınlatılmasını ve çözümünü istediği herhangi bir
genel ya da güncel sorunda alınan tavır, ilkeli olmak, bilimsel açıdan
aydınlatılmak zorundadır. Ve burada da komünistlerin tek sorumluluğu sınıfa,
Marksizm-Leninizm’e, tarihe karşıdır. Bilimsel Komünizm’in bunun dışında başka
hiçbir ölçütü ya da ölçütleri bulunmaz. Bu, doğal ve kaçınılmaz olarak,
sosyalizmin tarihsel deneyimlerinin eleştirel incelenmesi, donanımın
geliştirilmesi açısından da geçerlidir.
Lenin’in
aşağıdaki perspektifi her komünistin şaşmaz
yol göstericisi olmalıdır:
“Partideki
tartışmalı ve baş ağrısı verici sorunları bizzat
incelemek, bu sorunlar üzerinde bizzat
karar vermek isteyen her işçi, her şeyden önce kendi başına bir araştırma
yaparak…gerçeği özümsemelidir. Sadece ve sadece sorunları ve kendi partilerinin
kaderi üzerine düşünen, bunları
dikkatle araştırıp inceleyenler parti üyesi kimliğine ve işçi partisinin
kurucuları olmaya hak kazanırlar.” (Lenin, Tasfiyecilik Üzerine, s. 258,
İla.-italikler Lenin’e ait, Sol Yay.)
“Gerçek nasıl
araştırılmalıdır? Kişi, birbiriyle çelişkin fikir ve savlar kargaşası içinde
yolunu nasıl bulabilir?
“ Her
mantıklı kişi, eğer belli bir konu üzerinde sert bir tartışma fırtınası
esiyorsa, gerçeği bulmak için, tartışmadaki tarafların söyledikleriyle
yetinmemesi, gerçekleri ve belgeleri bizzat incelemesi, tanıklardan elde edilebilecek kanıtlar
olup olmadığını ve varsa bu kanıtlara güvenilip güvenilmeyeceğini görmesi
gerektiğini bilir.
“Kuşkusuz
bunu yapmak her zaman kolay değildir. Ele geleni, kulağa rasgeleni, daha ‘açıktan’ haykırılanı falan olduğu gibi kabul
etmek, çok ‘daha kolay’dır. Ancak bunlarla yetinen kişiye herkes ‘akılsız’ der,
kuş beyinli der, kimse ciddiye almaz. Önemli herhangi bir sorunda, bağımsız olarak gerekli ölçüde araştırma
ve inceleme yapmadıkça gerçeği bulmak olanaksızdır. Çalışmaktan korkan kişi
gerçeği bulamaz.
“Bu
nedenledir ki, biz bu tür bir çalışmadan korkmayan, sorunun temeline bizzat
inmeye karar veren, gerçekleri,
belgeleri, kanıtları ve tanıkları
bulmaya çalışan işçilere sesleniyoruz.” (age., s. 249, iLa.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder