Translate

13 Kasım 2016 Pazar

GERÇEK NASIL ARAŞTIRILMALIDIR? “KUŞ BEYİNLİ” KİME DENİR



GERÇEK NASIL ARAŞTIRILMALIDIR? “KUŞ BEYİNLİ” KİME DENİR
Lenin, “Önemli herhangi bir sorunda, bağımsız olarak gerekli ölçüde araştırma ve inceleme yapmadıkça gerçeği bulmak olanaksızdır.” der.
Burada durup sormalıyız: Yalnızca ve yalnızca diyalektik materyalizmin bakış açısından, Marksizm-Leninizm’in ilkeleri temelinde sorunları ele aldığını düşünen proletaryanın savaşçıları, gerçekte, Lenin’in yukarıdaki vurgusunun gereklerine ne kadar bağlı kalmaktadır? Bağımsız araştırma, inceleme, fikir oluşturup geliştirme perspektifi ve yeteneği komünist savaşçıları ne kadar yönlendirmektedir? Lenin’in vurgusunda somutlaşan  bilinç ve donanımı kazanma ve sürekli geliştirme sistematik çabası içerisinde olmadan bağımsız komünist kişilik (“yeni insan”), ne ölçüde geliştirilebilir ki!!! Her komünist savaşçının bu soruyu kendisine sorup sonuçlar çıkarması gerekiyor mu gerekmiyor mu? Bağımlı insan tipi ne kadar komünisttir? Bağımsız düşünme ve eleştiri gücünden yoksun, “kim ne der” küçük burjuva ruh haliyle yaşayan, sempati ya da anti-patilere göre tutum belirleyen insan tipi, ne kadar devrimci proletaryanın “yeni insan tipi”yle bağdaşabilir ki?! Kuşkusuz ki daha önemli olan şey, gerçek duruşumuzda sorunun sorgulanması, nesnel ve denetlenebilir yanıtların verilmesi ve gerçek durumun devrimci bir tarzda bilince çıkarılması ve eylemsel olarak düzeltilmesi ya da aşılmasıdır.
Açık ki, herhangi bir teorik, politik, vb. sorunun irdelenmesinde ya da sınıf mücadelesinin öne sürdüğü, aydınlatılmasını ve çözümünü istediği herhangi bir genel ya da güncel sorunda alınan tavır, ilkeli olmak, bilimsel açıdan aydınlatılmak zorundadır. Ve burada da komünistlerin tek sorumluluğu sınıfa, Marksizm-Leninizm’e, tarihe karşıdır. Bilimsel Komünizm’in bunun dışında başka hiçbir ölçütü ya da ölçütleri bulunmaz. Bu, doğal ve kaçınılmaz olarak, sosyalizmin tarihsel deneyimlerinin eleştirel incelenmesi, donanımın geliştirilmesi açısından da geçerlidir.
Lenin’in aşağıdaki perspektifi her komünistin şaşmaz yol göstericisi olmalıdır: 
“Partideki tartışmalı ve baş ağrısı verici sorunları bizzat incelemek, bu sorunlar üzerinde bizzat karar vermek isteyen her işçi, her şeyden önce kendi başına bir araştırma yaparak…gerçeği özümsemelidir. Sadece ve sadece sorunları ve kendi partilerinin kaderi üzerine düşünen, bunları dikkatle araştırıp inceleyenler parti üyesi kimliğine ve işçi partisinin kurucuları olmaya hak kazanırlar.” (Lenin, Tasfiyecilik Üzerine, s. 258, İla.-italikler Lenin’e ait, Sol Yay.)
“Gerçek nasıl araştırılmalıdır? Kişi, birbiriyle çelişkin fikir ve savlar kargaşası içinde yolunu nasıl bulabilir?
“ Her mantıklı kişi, eğer belli bir konu üzerinde sert bir tartışma fırtınası esiyorsa, gerçeği bulmak için, tartışmadaki tarafların söyledikleriyle yetinmemesi, gerçekleri ve belgeleri bizzat incelemesi, tanıklardan elde edilebilecek kanıtlar olup olmadığını ve varsa bu kanıtlara güvenilip güvenilmeyeceğini görmesi gerektiğini bilir.
“Kuşkusuz bunu yapmak her zaman kolay değildir. Ele geleni, kulağa rasgeleni, daha ‘açıktan’ haykırılanı falan olduğu gibi kabul etmek, çok ‘daha kolay’dır. Ancak bunlarla yetinen kişiye herkes ‘akılsız’ der, kuş beyinli der, kimse ciddiye almaz. Önemli herhangi bir sorunda, bağımsız olarak gerekli ölçüde araştırma ve inceleme yapmadıkça gerçeği bulmak olanaksızdır. Çalışmaktan korkan kişi gerçeği bulamaz.
“Bu nedenledir ki, biz bu tür bir çalışmadan korkmayan, sorunun temeline bizzat inmeye karar veren, gerçekleri, belgeleri, kanıtları ve tanıkları bulmaya çalışan işçilere sesleniyoruz.” (age., s. 249, iLa.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder